Kolikısa, Erzurum’da da birçok gencin aynı ekonomik çıkmaz içinde olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bugün Erzurum’da evlenmek isteyen genç bir kardeşimiz, bir damatlık ya da gelinlik için asgari bir maaşı gözden çıkarmak zorunda. Ev kurmanın maliyeti 500 bin lirayı bulmuşken, düğün yapmak için de en az 400 bin lira gerekiyor. Kaba bir hesapla 1 milyon liradan fazla bir yük ortaya çıkıyor. Bu yükün altına girmek, çoğu genç için artık mümkün değil.”
Kolikısa, bu şartlarda gençlerin evlenmeyi değil, geçinmeyi düşündüğünü vurgulayarak, “Ekonomik krizin vurduğu bir ülkede gençlerin ‘sevdiğiyle yuva kurma’ hayali bile lüks haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.

“Sayın Bakan Gençlere Evliliği Tavsiye Ediyor, Ama Ekonomik Gerçeklik Ortada”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın “Seviyorsan, git evlen” sözlerine de değinen Kolikısa, bu söylemin gençlerin karşılaştığı ağır ekonomik şartları görmezden geldiğini belirtti:
“Sayın Bakan gençlere evlenmelerini tavsiye ediyor. Peki nasıl? Gelir yok, geçim yok, destek yetersiz. Bir evlilik desteği veriliyor ama hem sınırlı sayıda hem de enflasyon karşısında değersizleşmiş durumda. Gençlerin bu düzende evlenmesi değil, borçla mücadele etmesi bekleniyor.”

“ Vitrin Mankenleri Gençlerimizin Susturulmuş Hayallerini Temsil Ediyor”

Genel Başkan Mahmut Arıkan’ın TBMM kürsüsüne gelinlik ve damatlık giydirilmiş vitrin mankenleri yerleştirmesini “gerçekleri anlatmanın en sade ama etkili yolu” olarak değerlendiren Kolikısa, şunları söyledi:
“O mankenler aslında bir fotoğraf karesi değil; gençlerin vitrinde kalmış hayalleridir. Hayatı paylaşmak isteyen binlerce genç, artık bir ev kurmanın değil, o evi ısıtmanın derdindedir. Erzurum gibi soğuk iklimlerde bir kombiyi yakmak bile büyük bir maliyetken, bu gençlerden nasıl aile kurmaları bekleniyor?”

“Yargı Eşitliği Sağlamazsa, Sandık Umut Olmaz”

Yusuf Kolikısa, açıklamasının devamında CHP’li belediyelere dönük operasyonlara da değinerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bugün Türkiye’de adalet sistemi, muhalefete farklı, iktidara farklı işlemektedir. Suç isnadıyla gözaltılar yapılıyor, tutuklamalar gerçekleştiriliyor ama aynı suçlara adı karışan iktidar mensupları için işlem dahi yapılmıyor. Elazığ Belediyesi’ne 539 milyon liralık araç kiralama olayı kamuoyunun gözü önünde, belgeleriyle ortada. Peki neden harekete geçilmiyor? Çünkü hukukun terazisi bozulmuş durumda.”
Kolikısa, bu durumun sadece hukuka değil, demokrasiye de zarar verdiğini belirterek, “Seçilen belediye başkanlarının görevden alındığı, fezlekelerle vekillerin susturulmaya çalışıldığı bir ortamda halkın sandığa olan inancı sarsılmaktadır” dedi.

“Erzurum’dan Tüm Türkiye’ye Sesleniyoruz: Bu Düzen Değişmek Zorunda”

Açıklamasını kararlı bir mesajla sonlandıran Kolikısa, şunları kaydetti:
“Türkiye ayakkabı kutularına da, baklava kutularına da mahkûm değil. Erzurum’dan tüm Türkiye’ye sesleniyoruz: Bu sistem gençlerin hayallerini boğuyor, adaleti zedeliyor, umutları törpülüyor. Ama biz bu düzeni değiştirmek için yola çıktık. Gençlerin yanında, haklının yanında, adaletin yanında bir Türkiye için mücadelemiz sürecek.”