Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek yürürlüğe giren İklim Kanunu’na yönelik eleştiriler büyüyor. Anahtar Parti Ahmetli İlçe Başkanı Yusuf Furan, yaptığı açıklamada, kanunun yerel üreticiye yük, tüketiciye ise ekonomik baskı getireceğini belirterek, “Bu yasa Ahmetli’nin çiftçisini üretimden soğutur, halkı ise pahalı bir geleceğe mahkûm eder” dedi.

“Yasaya Yerli Demekle Yerli Olmaz”

Furan, İklim Kanunu’nun yerli ve millî olduğuna yönelik açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ifade ederek şu değerlendirmede bulundu:

“Bu metin halkın içinden çıkmamıştır. Ne çiftçiye ne esnafa sorulmuştur. Karar masa başında alınmış, halkın iradesi yok sayılmıştır. Biz bu tür metinleri ‘iklim’ başlığıyla süslenmiş vesayet planları olarak görüyoruz.”

Furan’dan Kamuoyuna Net Sorular:

1. “Karbon ayak izi vatandaşın özgürlüğünü etkilemeyecek” diyorsunuz, ama tüketim ve ulaşım tercihleri izleniyor.

2. “Yalnızca sanayiye uygulanacak” diyorsunuz, ama ETS maliyetleri market fiyatlarına kadar yansıyor.

3. “Tarım serbest” diyorsunuz, fakat yalnızca belirli ürünler destekleniyor, küçük üretici dışlanıyor.

4. “Hayvancılık korunacak” diyorsunuz, ancak mera alanları sınırlanıyor, yapay proteinler öne çıkarılıyor.

5. “Paris Anlaşması kalkınmayı hedefliyor” diyorsunuz, ancak kırsal alanlar karbon sertifikası adıyla finansal sisteme devrediliyor.

6. “Fosil yakıt yasaklanmayacak” diyorsunuz, ama enerji yatırımları sistematik olarak engelleniyor.

7. “İfade özgürlüğü korunacak” diyorsunuz, oysa farklı görüşler ‘yanıltıcı bilgi’ kapsamında değerlendirilebilir.

8. “Ceza uygulanmayacak” diyorsunuz, ama kredi ve ulaşım gibi hizmetlerde karbon bazlı sınırlamalar mümkün hâle geliyor.

“Ahmetli’de Toprak Üretenindir, İrade Halkındır”

Anahtar Parti Ahmetli İlçe Başkanı Yusuf Furan, açıklamasının sonunda şunları kaydetti:

“İklimi koruma kisvesi altında çiftçinin ürününe karışan, sanayicinin yatırımını kısıtlayan ve vatandaşın yaşam tarzına müdahale eden bu yasaya sessiz kalamayız. Biz çevreyi korumaktan yanayız ama bu yasa çevreyi değil, kontrolü; doğayı değil, dış dayatmaları koruyor.”

Yusuf Furan, halkın katılımıyla yeniden düzenlenmemiş hiçbir kanunun kabul görmeyeceğini belirterek, İklim Kanunu’nun geri çekilmesini ve demokratik bir müzakere süreciyle yeniden hazırlanmasını talep ettiklerini vurguladı.