Aydoğmuş, bu gelişmenin yalnızca bir tahliye kararı olmadığını, aynı zamanda Türkiye’de adaletin işleyişi ve ifade özgürlüğü konusunda vicdanları derinden etkileyen bir dönüm noktası olduğunu ifade etti.

“Bu Karar Tahliye Değil, Beraat Olmalıydı”

Açıklamasında, hukukun evrensel ilkelerine dikkat çeken Aydoğmuş, “Ancak unutmamak gerekir ki gerçek bir hukuk devletinde bu kararı tahliye değil, beraat olarak görmek isterdik. Çünkü fikirlerinden, duruşundan, eleştirilerinden dolayı hiç kimsenin yargı karşısına çıkarılması dahi düşünülemez” ifadelerine yer verdi.

“İfade Özgürlüğü Yargılanamaz”

Aydoğmuş, Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğü alanında kat edilmesi gereken uzun bir yol olduğuna vurgu yaparak, “Hukukun evrensel ilkelerine göre suç olmayan bir eylem ya da söz, cezalandırılmamalı; aksine ifade özgürlüğünün doğal bir yansıması olarak korunmalıdır” dedi.

“Demokrasi, Fikirlerin Özgürce Tartışıldığı Ortamla Güçlenir”

Gelecek Partisi Yozgat İl Başkanı, “Ümit Özdağ’ın yaşadığı süreç, bize bir kez daha Türkiye’de ifade ve muhalefet özgürlüğü konusunda kat edilmesi gereken ciddi bir mesafenin olduğunu göstermiştir” diyerek, demokrasiye ancak özgür tartışma ortamlarıyla ulaşılabileceğini belirtti.

“Adalet Bir Kişiye Değil, Herkese İşlemelidir”

Ömer Aydoğmuş, açıklamasının devamında cezaevinde bulunan tüm düşünce mahkumları için de adalet çağrısında bulundu:
“Bu noktada, düşüncesinden, duruşundan, protestosundan ötürü hâlâ cezaevinde bulunan her bir yurttaş için de adalet talebimizi yineliyoruz. Gazetecilerden öğrencilere, siyasetçilerden aktivistlere kadar yalnızca söz söylediği için tutsak edilen herkes özgürlüğüne kavuşmalı; adalet bir kişiye değil, herkese işlemelidir.”

“Türkiye, Susturulanların Değil, Konuşanların Ülkesi Olmalı”

Aydoğmuş, açıklamasını çarpıcı bir çağrıyla noktaladı:
“Türkiye, susturulanların değil, konuşanların ülkesi olmalıdır.”