Demir, Meclis'ten geçen kanunla birlikte zeytinliklerin taşınabileceği, hatta yeni maden sahalarına öncelik tanınabileceği hükmünün büyük bir tehdit taşıdığını belirterek, “Binlerce yıllık tarım kültürünün sembolü olan zeytin ağaçları artık kamu yararı bahanesiyle sökülebilecek. Bu, sadece doğaya değil, aynı zamanda kırsal yaşam kültürüne de açık bir saldırıdır” ifadelerini kullandı.

“Yer Altı Zenginliği Bahane, Üstü Tahribat”

Kasım Demir açıklamasında, enerji ve maden politikalarının yerli üretimi desteklemek yerine, kısa vadeli kalkınma hedeflerine kurban edildiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Türkiye’nin enerji politikası artık sadece bir çevre sorunu değil; bir yaşam hakkı meselesidir. Zeytinliklerimizi feda ederek değil, sürdürülebilir kaynaklar ve akılcı planlama ile enerji üretebiliriz. Rant için doğanın dengesi bozulamaz.”

“Yasayı Geri Çekin, Zeytinlikler Halkındır”

Demir, kamuoyunda "Süper İzin" olarak bilinen yasanın geri çekilmesi çağrısında bulunarak, “Bu yasa halkın değil, sermaye gruplarının talebidir. Zeytin ağacının yeri fabrika bacalarının gölgesi değil, toprak ve güneştir. Bu düzenleme geri çekilmelidir” dedi.

Demir, Zafer Partisi’nin çevre politikalarının merkezine halkı ve üretimi koyduğunu vurgulayarak açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Zeytin dalı barışın ve bereketin simgesidir. Biz bu simgeyi madencilik lobilerine teslim etmeyeceğiz. Gümüşhane’den, Türkiye’ye bir kez daha haykırıyoruz: Toprak satılık değildir, doğa kamu yararına değil, halkın yararınadır.”