117 yıl önce 24 Temmuz 1908 yılında basında sansür kaldırılarak Basın Bayramı ilan edildi. Bugün Türkiye'de halkın haber hakkını savunmak için görevini yapan gazeteciler, iktidar tarafından sansür ve otosansüre maruz kalmaktadır. Medyanın yüzde 95'ini ele geçiren iktidar doğruları yazmak ve söylemek isteyen gazetecileri yargı sopasıyla tehdit etmektedir.

“Gazeteciler, sansür, baskı altında”

Medyayı, kendi iktidarının propagandasını yapmak amacıyla kullanmaktadır. İktidarın savunuculuğunu yapan RTÜK, her fırsatta televizyon kanallarına ceza yağdırmakta, Basın İlan Kurumu ilanları kesmekle meşgul olmaktadır. Sansür kaldırıldı' diye kutlanan bu bayramda, gazeteciler iktidarın kötü uygulamaları nedeniyle sansürün gölgesi altında kaldıklarını söylemektedir. AKP iktidarı, görevi kamuoyunu bilgilendirmek, halkın haber almasını sağlamak olan basın mensuplarını engellemek için elinden geleni yapmaktadır.

Türkiye, 180 ülke arasında “çok vahim” kategorisinde

Gece gündüz demeden sahada ve masada halkın haber alma hakkı için çabalayan gazeteciler, şiddete ve ters kelepçeye maruz kalmaktadır. Baskı ve şiddet sarmalı her geçen gün hızla büyümektedir. Onlarca basın emekçisi haksız, hukuksuz şekilde hapse atılmakta, binlerce gazetecinin gerekçesiz şekilde basın kartları iptal edilmektedir. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre ülkemiz basın özgürlüğünde 180 ülke içinde 159. sıraya geriledi. Türkiye, medya özgürlüğü durumu itibarıyla 'Çok vahim' kategorisinde yer almaktadır.

“Özgür basın, eylemleri yayımladığı için karartıldı”

AKP iktidarı, yeni sansür yöntemleri icat ederek sansür yasası olarak bilinen dezenformasyon yasasını onaylamıştır. 'Etki Ajanlığı' gibi bir maddeyi aylarca tartıştırarak, sansür baskısından geri adım atmayacağını ortaya koymuştur. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu ve belediye başkanlarımızın tutuklanmasının ardından özgür basını, yapılan eylemleri yayımladığı için cezalandırarak karartmıştır.

“Basın özgür olmadan kimse özgür olmaz”

Bu topraklarda baskıya, sansüre izin vermeyeceğiz. Basın özgür olmadan hiç kimse özgür olmaz. Basın özgürlüğünden ifade özgürlüğüne, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkından seçme-seçilme hakkına kadar pek çok temel hakkımızı hedef alanlara, gerçeklerin üstünü örtmeye çalışanlara ve bizi korku imparatorluğuna hapsetmeye çalışanlara karşı hürriyetimizi savunacağız.  Dün de susturamadılar, bugün de susturamayacaklar. İktidarın sözcülüğünü yapan değil, halkın haber alma hakkını savunan, haber yazdığı için cezaevinde olan, kalemini satmayan tüm basın emekçilerimizin 24 Temmuz Basın Bayramını kutlarım.